HAYATIN ANLAMI


Başlığa bakınca ve resmi görünce "bir koca ve çocuk " diyebilirsiniz. Ama bu kadarla sınırlı değil bence. O kadar çok şey var ki. Çünkü bu anlamı yükleyen bizleriz. Bazen bir aşkta , bazen bir işte, bazen kendimizde, bazense güneşli bir günde öylesine gökyüzüne bakarken "işte bu" diyebiliyoruz. Tabi bunlar herkese ve duruma gör değiştiği için bence "Hatatın Anlamı Nedir?" sorusunun cevabı "herşey " olabilir. İnsan sahip olduklarının kıymetini bilmeli. Hayatımda Kocam, kızım, annem, kardeşlerim olduğu için çok şanslıyım. Babam gibi bir adamın kızı olduğum için, arkadaşlarından genelde kazıklar yese de elinde kalan az miktarda arkadaşla, kafamın içinde dolaşan "bugün bunu yapmalıyım" fikirleriyle ben kendimi çok zengin hissediyorum.Hayatta herşeye sahibim şükürler olsun. Bu gün böyle güzel bir şükür duygusuyla uyandım. Her zaman bir kulp taktığım Ankaranın havası bu gün çok güzel. Kızım sabah "elbise giyeceğim "diye tutturup, dediğini yaptırmış olmanın keyfiyle güle oynaya kreşe gitti. Kapıda karşılaştığım başka bir çocuğun boyalı dudaklarını görünce "Allahtan benimki henüz makyaja başlamadı" diye sevindim.Bu arada akşam bana çok güzel bir laf dokundurdu. Banyoda kovanın içine girip sığmayınca sinir oldu.Bende gayri ihtiyari "seneye 4,5 olacaksın nasıl olsa seni yüzme kursuna yazdırırız havuzda yüzersin" deme gafletinde bulundum. Cevap karşısında şok oldum. Aynen yazıyorum "orayada mı bırakıp gideceksin beni" çaresizce anlatmaya çalıştıysam da ne kadar anladı bilmiyorum. Kendi kendimi akşam aldığımdaki sevincini, tüm gün yaptıklarını anlatışını düşünerek teselli etmeye çalıştım.Akşam yine erkenden(23 civarı) uyuya kaldım. Tabi öncesinde yeni taşınacak olan üst komşuya; matkapla aralıksız birşeyler yaparken saatin kaç olduğunu hatırlatmam gerekti. İnsanların saygısızlığı beni deli ediyor. Etraflarında beton duvarlar olduğunu ve içlerinde de betondan insanların yaşadığını düşünüyorlar sanırım. Bizimde insan evladı olduğumuzu söylemek ne kadar işe yaradı bilemiyorum.Allahtan kiracıyım diye düşünüp sevindim. Ofisin önündeki bahçeyi izliyorum mayıstan beri nerdeyse hep çiçekli.Güller (her renk var) süsenler.Yeni zinyalar açtı.Kadife çiçekleri, bahçe külleri birkaç mazı ve sedir olduğunu düşündüğüm birkaç ağaç daha. Yol boyunca en güzel bahçe, benim gördüğüm kadarıyla.Tabi bozkır da toprak ve çiçek bir arada. Hem gözüme hem burnuma hitap eden bu güzelliğin tadını bir bardak kahveyle çıkartmayı düşünüyorum. Sonra gazetelere şöyle bir bakacağım. Yılmaz Özdil' in köşesini okuyacağım (Hürriyet Gazetesi). Ardından Dizimi seyredeceğim (sonra anlatırım) ardından ofisi temizleyeceğim. Sonrasında yapacak bir şeyler bulurum zannedersem..

Yorumlar