HAFTAYA BAŞLARKEN


Hafta sonu, teyzeme gitmek dışında tamamen tembelliğe ve huysuzluğa adanmış bir hafta sonuydu. Soğuktan mı, taşınmaktan mı, yoksa tamamen "kızsal durumlardan" nı bilinmez, çok gergindim. Uflayıp puflayarak evin içinde bir o tarafa devrildim, bir bu tarafa. Bu durum Kocayla Bilge dayanışması yarattı tabi. Takıldı onlar kafalarına göre. Şu an malzemelerin yarısı burda, yarısı yeni yerde. Bugün işlerini bitirince taşıyacaklarmış. Aslında biraz abarttığımı kabul ediyorum, öyle ya da böyle taşınacak herşey nihayetinde. Ama herşeyin bu kadar yavaş ilerlemesi beni sinir ediyor. Ankara gerçekten soğudu. Bugün yarın kar yağar diyor herkes, yağsın da zaten belki soğuk kırılır biraz. Ağaçların üzerinde dökülecek yaprak kalmadı. Artık beyaza bürünme zamanı. İnsan Bozkırda evini daha bir seviyor, dip dibe oturmayı, sarılıp uymayı. Sonra lahana gibi üst üste giyinmek, "hoh"layarak ellerini ısıtmak ve kırmızı burunla dolaşmak da var elbette. Tarhana ve tavuk çorbası, mis gibi kahve, limonlu çay, meyve çayları baş köşemizde. Birde sıkma portakal tabi. Acil kendime eldiven örmeliyim, geçen senekileri bulamıyorum. Bu haftaya dair yerleşmek dışında hiçbir planım yok. Bakalım günler ne getirecek. Bilge benim tüm huysuzluklarıma karşın, hafta sonu beni iyi idare etti. Bu arada pazar günü onunla ıslak kek ve kremalı poğaça yaptık. O kadar çok ıslak kek yediki koca da, ben de dokunmasın diye dua ettik. En güzeliyse yerken çıkardığı"hımmm çok güzel olmuş, ne güzel yampışım , haaaaam"sesleri, görülmeye değerdi. Ben gene onun kocaman bir mucize olduğunu fark ettim. Hayatta en korktuğum şeylerden biridir, kendimi ona yanlış ifade etmek. En çok da bu yüzden yazıyorum zaten. Güzel bir gelecek hayali kuruyorum onin için. Ama bu hayalleri sembolleştirmiyorum. Sadece maddi manevi donanımlı olmam gerektiğini biliyorum ve bunun için çabalıyorum... Bugün Sunay Akın şirrleri okuyorum. Yıllar evvel ilk okuduğumda ne hissediyorsam, şimdilerde daha yoğun bir şekilde hissediyorum...
EL İŞİ
Savaş haberleriyle dolu
renkli gazete sayfalarını
katlayıp bir çocuk üstüste
kesiyor özene bezene
elindeki makas ile
Ve insanlar oluşuyor kağıttan
tutuşmuşlar el ele
SUNAY AKIN

Yorumlar