BİZ GELDİK...

Antalya' dan dün döndük. Sabahtan beri bilgisayarla kavga ediyorum, bir saatten uzun sürede yükleyebildim fotoğrafları. Bu manzara aslında hiç sevmediğim ama manzarası müthiş çay bahçesinden çekildi. 20 gün boyunca kısa kollularla dolaştık, ama bunatan bir sıcak yoktu. Şimdi uzun kollu giymek sinir bozucu oldu


Bile' yle Yat Limanı' ndan kısa bir tekne turuna katıldık. Kaptanı kafalayan Bilge dümene geçti ve " Katan gemisi olduuuum" diye sevinç çığlıkları attı. Benim "gemi kaptanı o" düzeltmelerim se tabiki nafile kaldı:))

Antalya' da yaşarken ufacık gözüken annemin bahçesi, bu gidişimde kocamaaan,yemyeşil göründü gözüme ve Bilge keyfini çıkarttı.


Tabiki eski işyerime de uğradım, bir sürü fotoğraf çektim, ayrıntılarını başka bir yazıda yazacağım. Gözlerim, gönlüm bayram etti. İki tane de anaçlık küpeli hediye ettirdim kendime:))



Bu güzellikle Bilge' nin amcasını ziyarete gittiğimizde tanıştık. Üniversite de görevli ,lojmanda kalıyor amcamız ve ailesi. Orda küçük bir yer yapışlar, kazlar ördekler , tavuklar ve horozlar da var. Tavuz Kuşu önde Bilge arkada baya koşturdular.




Bilge lojmanın bahçesinde oturanlar tarafından sahiplenilen bu pisleri çok sevdi...Bir öğretmen edasıyla uzun konuşmalar yaptı:)






Bu tatilin en can yakıcı kısmıydı benim için. Güneşi pek ciddiye almayan ben, Bilge'yi koruyucu krem sürüp, kendimi es geçince hayatımda yaşamadığım derecede bir güneş yanığı yaşadım. Acısı gitti,şimdilerde kaşıntısı kaldı, bulduğum her yere sırtımı sürtüp duruyorum.Bu arada ben denize girmedim ama Bilge girdi. Allah' tan hasta olmadı. Tutamadık kendisini "deniz beni çağırıyor" diye zıpladı girdi. Çıktığında ise "dişlerim ne kadar hareket ediyor" cümlesini sarf etti. Bende kurutma çabaları:))))







Bu pisiler yukarıdakilerin kardeşleri, o kadar kıpır kıpırlardı ki Bilge uzun uzun hiç sıkılmadan izledi onları.Bu arada Akdeniz Üniversitesi 'nde okuyanların çok ama çok şanslı olduklarına bir kez daha emin oldum.







Bu hanım da balkonda ki aydınlatma penceresiyle,klima hortumları arasına yuva yapıp yumurtlamıştı. Başarısız bir kuluçka dönemi geçirip, dört yumurtayı da telef etti:(
Güzel bir tatildi, bu arada yirmi gün boyunca hiç nete girmedim, tek satır bile yazmadım. Ve bunun eksikliğini yoğun bir şekilde hissettim. Antalya daha bir yeşil, daha bir rengarenkti... Sokaklarda Jakarandalar mor mor açmıştı,hatta uzun bir cadde boyunca çanak gibi kocaman açmış manolyaları bile gördüm. Ama itiraf edeyim Ankarayı 'da özledim...









Yorumlar

  1. Hoşgeldiniiiiz:))
    Blogunuzda bir hareket görseydim buluşalım önerisi getirecektim. Ama siz zaten çok doluymuşsunuz:)) İnşallah ankara'da görüşürüz, bir aya kadar oradayım.
    Tatilin güzel geçtiğine çok sevindim, yenilenmiş olarak serin Ankara yazına dönmüş oldunuz. Maceraların devamını bekliyorum, sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. hoşgeldinizzz :)

    resimler güzel bilge güzel yazı güzel daha ne olsun:)
    mayosunu yirim onun,yakalanmış gibide poz vermiş :)

    YanıtlaSil
  3. sevgili leylak, bende çok isterim ankarada görüşelim etrafta gözlerim aramadı derse m yalan olur. Elinde bir fotoğraf makinası güzel bir ağacı fotoğraflayan bir kadını:)) ama dediğin gibi o kadar yoğundu ki nete bile girmedim. ama mutlaka görüşelim.
    sevgili ayşegül hoşgeldi bloğumuza, sefalar getirdin. ne güzel sözler bunlar sevgiler öpüyorum

    YanıtlaSil
  4. Hoşgeldiniz. Özledik biz sizi. Küçük prenses, bronzlaşmış. Annesi de muhteşem fotoğraflar çekmiş. Öpüyoruz ikinizi de

    YanıtlaSil
  5. içim ısındı resimleri görünce kaç gündür yağmur dan gözümüzü açamadık sevgiler..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder