SONBAHAR

Kocaman bir yazı bıraktık geride, sonbaharı ufak ufak hissetmeye başladık özellikle sabahları. Pantolonlar, uzun kollular çıkmaya başladı dolaplardan. Hüznün mevsimi sonbahar hele de benim gibi sıcak sever birisi için. Ama bozkırda sonbaharın daha güzel olduğunu önceki sene fark ettim. Yaprakları sarıdan kırmızıya renk değiştirirken seyretmek gibisi yok.
Bilge tabi bu işten pek mutlu değil. Çorap giymekten, Ankara' da deniz olmamasından şikayet edip duruyor. Bir de sünnet mevzumuz var, ona hiç girmeyeceğim (komşu oğlu sünnet oldu da)

Hazır havalar iyice soğumadan, dışarıda bol bol vakit geçiriyor. Dün akşam daha evvel yarısını seyrettiğim Beethoven' ı Anlamak filmini izledim. Doyumsuz bir müzik ve muhteşem oyuncular...
Ardından kanallar arasında zaplaşırken Erkan Oğur 'la yapılan bir söyleşi proğramına takıldım. Bir insan bu kadar yetenekli, bu kadar duygusal olup, bu kadar da naif mi olur. Tadı damağımda kaldı buyrun burdan. Dün malzeme almaya gittik Bilge'yle. Şimdi dün aldığımız ahşap çiçeği boyuyor:))

Yorumlar