1 Haziran cumartesi

Cumartesi günü her zamanki gibi kalkıp kursa gittik. Kursumuz Kızılay'da, biz giderken bir şey yoktu. Bir kaç saat sonra ortalık darma duman oldu. Polis her yeri biber gazına buladı. Çocuklar bale dersindelerdi, camlar açık olduğu için biz kapatana kadar içeriye dolan gazdan etkilendiler, öksürerek çıktılar. Dışarıda gencecik çocuklara polis etmediğini bırakmadı. Helikopter sürekli tepemizde dönüp duruyordu, meğerse o da gaz atıp duruyormuş. Aşağıda zor durumda olanları yukarı çıkardık, kızcağızın birisi gözünü açamıyordu, merdivenleri kolumuzda çıktı. Kendi milletine böyle davranan polise yazıklar olsun.Onların başındakilere, onlarında başındakilere hepsine yazıklar olsun. Yedi yaşındaki kızımın  "polis bunu neden yapıyor" sorusuna kendileri cevap versinler. "Ben onların bu kadar kötü olduklarını bilmiyordum" diyor , ben de bilmiyordum. Görev, emir kulu hepsi hikâye, vicdansızlık ve acımasızlıktan başka açıklaması yok bunun. Bu kırılma noktasının yaşanacağına dair hiç umut yoktu içimde, gençler beni utandırdılar. Ama bu saatten sonra gerçekten duyarlı olmak lazım, haklıyken haksız duruma düşülmemeli. Bu arada gözü kapalı medyaya biz de gözümüzü kapattık, izlemiyoruz. Baş belası sosyal medya ve başından beri yayın yapan bir kanal yetiyor.
Bu arada sabah Bilge çiçek açmıştı:)) yani su çiçeği oldu, bekliyordum çünkü okulda cuma günü bir kaç çocukta gördüm. Sabah doktora gittik, beş gün rapor verdi. Gözümü üzerinden ayırdığım anda kaşınmaya başlıyor. Krem falan da sürdüm ama dayanamıyor galiba. Neyse ben kaçıyorum, dikkat edin kendinize...


Yorumlar