Okumaya devam

 Okuduklarım birikti, buraya aktarmakta biraz yavaş kaldım. Ayla Kutlu okumaya devam ediyorum. "Cadı Ağacı" şimdiye kadar okuduğum Ayla Kutlu kitaplarından en sıkıcı ve en zor okuduğum kitabıydı. Belki başka bir dönem okuduğum zaman daha farklı hissedebilirim ama şu dönemde kapağı dışında beğenemedim.
 Serinin ikinci kitabı "Nuke Türkiye!" yine çok ilginçti. Sıkı bir Alev Alatlı okuru olma yolunda ilerliyorum.
"Bu toplumda "biliyor" olmak mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. Çünkü bilgi borçlandırır, "anlamak" zorunda bırakır. Cahil acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu onların lüksüdür. Oysa aydın, bilgilenmek gibi bir suçtan müebbeden mahkum edilmiştir. Bastığı yerde ot bitmeyen cahili vicdanının demir parmaklıkları arasından seyreder" diyen Alev Alatlı ikinci kitapta, cehaletin sadece bizim toplumuza özgü olmadığınını anlatıyor (arka kapaktan) Bu arada fark ettim ki, Alev Alatlı okurken kusursuz bir resme bakıyormuşum gibi hissediyorum.
 Ve Eva Luna. Muhteşem bir kitaptı. Isabel Allende özel yazarlarım arasında yerini aldı. Nasıl güzel bir dil, nasıl güzel bir kurgu. Su gibi akıverdi kitap. Diğer kitapları da listemde. Yine okumak için geç kaldığımı düşündürdü bana, okumadıysanız mutlaka okuyun derim.
 Artık alışkanlık haline gelen YKY ziyaretimizde aldık bu güzel kitabı. Mumuk çok tatlı bir kız çocuğu.
 Bu kitapta harfleri öğreniyor, Selçuk Demirel' in anlatımı da, çizimleri de harika. Arkadaki dantel perdelere bayıldım.
 Her karede mutlaka var ve çizimler o kadar sıcacık ki,
Bilge okuduktan sonra, ben resimlere bakmaya devam ettim:))
Bol okumalı günlerimiz olsun...

Yorumlar