Biz Geldik...

 Antalya' da yaşarken Ağustos ayında tatile gelenlerle hep dalga geçer, bir de üstüne "hiç akıl yok bunlarda" derdim. Ağustosta Antalya'ya gitmiş biri olarak fikrim hâlâ geçerli, kendinize yapabileceğiniz en büyük eziyet.
 Gerçi Bilge bu durumdan hiç şikayet etmedi. Bir tek sabahın köründe (altı buçuk yedi arası) denize gitmek için kaldırmama sinir oldu. Denizi görünce onuda unuttu gitti:))
 Bir gece dışarı çıktık, ama çok sıcaktı
 Sunay Akın vardı, izlemeyi çok istiyorduk ama dayanamadık.
 Sabahları deniz kenarında, öğleden sonra klima karşısında takıldık.
 Renk değiştirdik, bir kutu 30 faktör güneş kremini bitirip, 50 faktörü yarıladık.
 Bilge bikinisinin üstünü, ben deniz terliğimin tekini kaybettim, hükümsüzdür dedik:))
İlk defa kimsenin olmadığı bir bayram geçirdik, bayram yine tatsız, yine keyifsizdi. Bayramın tadı da, anlamı da geçmişte kalmış, bunu bir kez daha anladım. Dönüş zamanı çok komikti. Sabah beş buçukta uyandım. Lavaboya gidip geldim, daha erkenmiş yatayım diye düşünürken Koca "hadi gidelim " dedi. "Acelemiz ne çocuk uyansın öyle gidelim "diye cık cıklarken Bilge doğruldu yataktan "ben çoktan uyandım" dedi. "Yuh" dedim artık ne diyeyim, düştük erkenden yollara. Gerçi sonradan iyi yapmışız dedim, yollar çok sakindi.
Sayılı gün çabuk geçti. Tatili böylelikle bitirdik. Evi toparlayıp, sayamadığım kadar çok makine dolusu çamaşır yıkayıp, bugün gezmelere bile gittik:)) İnsan düzenini özlüyor. Neyse güzel bir haftamız olsun diyerek kaçayım ben, yapılacak bir sürü işim var...

Yorumlar

  1. ooooooooooo o kadar sıcak mııı gecrektennn ınanmıyorummmm...bayramlar gecrketen cok tatsız off dıyorum aslında he rseferınde bayram artık tatıl demek cunku...bırde sabah 6 da denız mı oooyoo :))) bu arada hosgeldınız

    YanıtlaSil
  2. Nereye gidersek gidelim, dönüşte holdeki halıyı öpüyoruz sevgilimle. Ev gibisi yok!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder