Şaşırmak ya da şaşırmamak...

İlk iki gün twittera girebildiğim için çok şaşırmıştım. Üç gündür girmiyorum ve şaşırmıyorum. Dün boş boş nette gezinirken tesadüfen "rimel nasıl sürülür" le ilgili ilginç tavsiyeler okudum.Oray kadar beni ne sürükledi bilemiyorum. Öncelikle kirpiklerle göz kapağı arasına kredi kartı yerleştirmek gerekiyormuş. Asıl mevzu fırçayı zigzag yaparak sürmekmiş." Bak sen "dedim, kredi kartı mevzusuna hiç bulaşmadan, zigzaglayarak sürdüğüm fırçayla uzayan kirpiklerime şaştım kaldım. Sonra bir de gündüz kremlerinin bir dolu para olup, ne çabuk bittiğine ve gece kremi denen zımbırtıyı sürmeye üşenmeyişime şaşırdım. Şimdi oturup bunları yazdığıma da şaşırıyorum.Bu sabah Bilge' nin akşam okuduğumuz kitabın sonuyla ilgili ( Kayıp Ülkenin Kralı) ilginç teorilerine şaşırdım, sonra hayal gücünü düşününce şaşkınlığım gitti. Bugün bakalım nelere şaşıracağım ya da şaşırmayacağım...
Not: Bu şaşkınlık durumumu tetikleyen fotoğraftaki menekşedir. Kendisi ikinci kez açtı:))

Yorumlar

  1. Şaşırmayı seviyorum aslında, içimdeki çocuğun hâlâ bir yerlerde bir parça kaldığını hatırlatıyor bana:-)

    Günaydın:-)

    YanıtlaSil
  2. Hep tatlı şaşkınlıklar yaşamak dileğiyle..benim menekşelerim de ikinci kez açtılar bu kadar küçük bir şey bile mutlu etmeye yetiyor insanı;)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder