Yaşasın Cuma...

 Aslında bugünün cuma olduğunu fark etmemiştim. Bilge sabah "ne giysem"diye ortalarda dolaşırken anladım,serbest kıyafet günü ve bugün cuma:))
Dün çok fena bir gündü, neredeyse patlayacak kadar içim şişti. Akşama doğru "Baran" filmini izledim ve bana çok iyi geldi. 2001 İran yapımı Majid Majidi filmi çok güzeldi,içime işledi. Aşkın en naif haliydi diyebilirim.
Film bitince Bilge'yi almaya gittim. Temiz ve soğuk hava daha bir iyi geldi, sakinleştim.
Hikmet Hükümenoğlu' nun "04:00" kitabını bitirdim,çok ilginç bir okumaydı, oldukça fantastikti bir o kadar da duygu dolu.Güzel bir okuma oldu benim için. Sırada ne var diye düşünürken, kulemin en altında kalmış Juli Zeh'in "Oyun Dürtüsü" ne başladım bu sabah. İlk on sayfayı okuduktan sonra bir kez daha anladım ki bu kadın bambaşka bir yazar. Hiç bir kitabı birbirine benzemiyor, bambaşka kurgularla sizi şaşırtıyor. Kendini asla tekrarlamıyor. İlginç bir okuma olacak. Keyifli bir hafta sonu diliyorum...

Yorumlar