Biraz kitap, biraz film...

Bugün okulu kırdık. Bilge sıcak yatağından hiç kalkmak istemedi. Hâlâ yatıyor. Ben ortalarda dolaşıyorum. Koca bugün şehir dışında, dün gece gitti, yarın dönecek. Öğlene doğru ofise gitmem gerek. Neyse hafta sonu bitirdiğim Mehmet Eroğlu' nun "Adını Unutan Adam" kitabından bahsedeyim. Yazarın son yıllarda yazdığı romanları büyük bir hayranlıkla okuduğumu her defasında yazmışımdır burada. Kitabın ilk basım tarihi 1989 olunca merakla aldım elime kitabı. Belki kitabın konusu, belki yazarın o yıllardaki yazım biçimi başta biraz zorlandım ama sonu öyle ters köşe etti ki, bir kez daha yanılmadığımı gösterdi bana. "Gerçek hayat, yaşamak istediğimizle yaşadığımızın arasında kalandır, diyen yanılıyor.Gerçek hayat, köpeklerle aramızda giderek kısalan uzaklık; ve biz onun sonuna doğru koşuyoruz"(arka kapaktan)
Ofisi taşıma işi bitmek üzere, geçende her yer her yerdeyken izledim "Sevmek Zamanı" filmini izledim. 1965 yapımı Metin Erksan' ın yönettiği Müşfik Kenter ve Sema Özcan'ın baş rollerde olduğu siyah beyaz film çok güzeldi. Gencecik bir Müşfik Kenter içime dokundu. Benim gibi izlemediyseniz mutlaka izleyin derim. İyi bakın kendinize...

Yorumlar