Siftinmek üzerine

 Bu aralar genel bir "siftinmek hali" mevcut bizim evde. Bilge' de bende bu halden memnun değilmişiz gibi yapıyoruz ama asıl gerçek ortada, evde siftiniyoruz.
İnsanın biraz beyni de bu duruma uyum sağlıyor zamanla sanırım. Sabah anneme yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz, bizim çocukların Bilge' ye getirdiği iki keleği turşudan başka ne yapabileceğimi sordum. Evet turşuya üşendim . Annem bastı kahkahayı "soyup yesenize "dedi. Hadi ya yeniyormuş oldum:))
 Antalya' ya gitmeden önce ablaların en güzelinin verdiği Tarquin Hall' ın "Kayıp Hizmetçi Vakası" nı okudum. Keyifli bir polisiyeydi, Vish Puri' nin maceraları Hint filmi tadında aktı gitti.
 Ursula' nın "Yerdeniz" serisine devam ediyorum. Dördüncü kitap "Tehanu" en az diğerleri kadar güzel. Bu seriyi bitirince sanırım içimde derin bir boşluk oluşacak.
Bilge mandala boyamaya taktı bu ara. Aslında bana komik ve anlamsız geliyordu, başkasının çizimini boyamak. Ama o boyadıkça hoşuma gitti, üstelik desenlerde güzel. Kıştan beri ellemediğim suluboyalarımın başına oturdum. Yukarudaki "çıtkuşu"nu yaptım.
Killerle oynadım ama güzel bir şeyler çıkmıyor bu aralar. Neyse çıkar herhalde. Akşamları film izliyoruz bunun gibi casuslu masuslu filmler:((
:Koca yarın İtalya' ya gidiyor, iş için gerçi ama çok bozuldum. Bizde gitsek iyi olurdu. Çok kalabalık bir gurup gidiyorlar, düşününce evde siftinmek daha cazip. Neyse siftinmek lafını bu kadar kullanacağım bir yazı daha yazmamak dileğiyle bu işkenceye son veriyorum, dağılalım:))

Yorumlar

  1. Resim yapamadığımdan boyama kitaplarını hep sevmişimdir:-) İlk evlendiğim zaman annem almıştı bir tane boyama kitabı hâlâ açar boyarım arada:-)

    Yaz için bir sürü plânlarım vardı sıcakta eriyip gitti yine:-)

    Günaydın:-)

    YanıtlaSil
  2. Uğraş vermesi ne güzel, ayrıntılardan sıkılmıyor da.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder