Döndük yine...

Üç gündür devam eden "home sweet home" tatilim, akşam Koca' nın dönmesiyle bitti. Sabah kalkıp işe geldim:)) Üç gün pek güzel geçti, son gün evi parıldattım, çiçek toprağı bulamadım ama saksıların topraklarını havalandırdım, ufak budamalar yaptım. Dün hiçbir şey izlemedim patlayacaktım artık kitabımı bitirdim. Alice Munro sahiden iyi bir öykü yazarı. Ay sonunda detayları yazarım. 
Sporumu aksatmadım, Bilge' yi sürükleyerek Efes' le gezmeye çıkarttım. Akşam August Strindberg' in İnferno' suna başladım. Bilge' de Demiryolu Çocukları na başladı.
Yılbaşından sonra Leylak Dalımla AST' da bir oyun izlemiştik. Tek boş yerler locada olunca oradan almıştım biletlerimizi. Hatta gülmüştük ikimizde ilk kez locada izliyoruz diye. Bilge bunu duyunca durur mu ben de locadan izlemek istiyorum diye tutturdu. Devlet tiyatrolarının loca fiyatlarını görünce yuh deyip yine AST' a yöneldim. Cumartesiye bilet aldım, sürpriz yapacağım.

Kitap fuarı var bugünlerde. Benim için şehrin diğer ucunda. Sanırım gidemeyeceğim. Hem uzak, em gördüğüm kadarıyla çok kalabalık. Bu sene planlı, listeli okumalar yapmak istiyorum. Kitabın fazlası elbette dert değil ama gerçekten kalabalıklar beni bunaltıyor. O kafada değilim yani.
Gelecek hafta eğer bir aksilik çıkmazsa bir arkadaşımla seramik dersi almaya başlayacağız. Haftada bir gün, heyecanla bekliyorum.

Bu ay kitap okuma hedefime ulaştım sayılır, bir kaç gün daha var önümde belki+1 bile yapabilirim:)) lakin film listesi bir kenarda boynu bükük kaldı, hiç içimden gelmiyor izlemek. Bakalım zaman ne gösterecek...

Yorumlar